İnsanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş hep şikayetçi, hep bıkkınmış.
bir gün melekler, mutluluğu saklamaya karar vermişler.
saklayalım zor bulsunlar…
zor buldukları için belki kıymetini bilirler.
diyerek başlamışlar tartışmaya…
sorun büyükmüş…
kimisi:
“everestin tepesine saklayalım” demiş, kimisi ” atlas okyanusun dibine” demiş.
tac mahalin kubbesi,mekke sokakları,italyan sofrası…
bir hastanenin yeni doğan odası,dondurma külahı,şarap şişesi…
sigara paketi,lale bahçesi…
pek çok yer düşünmüşler ama hiç biri yeterince zor gelmemiş.
derken meleklerden biri;
“İÇLERİNE SAKLAYALIM” demiş…
“kimsenin aklına gelmez ki içine bakmak!!!”
işte o gün bugündür mutluluk insanın içinde saklıymış…
hiç bir mutluluk kolay bulunmuyor.
kolay kolay gülmüyor insanın yüzü…
emekte ve insanın içinde saklı mutluluk…
ne başkasın ekmeğinde, ne başkasın evinde, ne de başka bir şeyde…
“BU YÜZDEN GÖZÜNÜZ HEP İÇERDE OLSUN“…
Çok güzel bir yazı ama,bu konuda keşke demeden geçemeyeceğim çünkü günümüzde insanlar kendi emeleri ve kendi içlerindeki mutlulukla yetinmiyor hep başkalarının mutluluklarına el uzatıyor..Bu nezamana kadar böyle gider bilinmez ama şuda bir gerçekki eden herzaman buluyor..Demem o ki kimse kimsenin mutluluğunu elinden almasın yazıda geçtiği gibi kendi mutluluğunu kendi bahçesinde yetiştirsin,hazıra dağ dayanmaz çünkü…
Paylaşım çok güzel kuzi sağol..