Gediz kaçamağı bir anda gelişen bir geziydi aslında benim için, arkadaşımın orda işinin ve arabasında yer olması sadece tesadüf değildi onun nezdin de planlı ve programlıydı aslında 08.01.2010 Cuma gecesi saat 2:00 da başlayan yolculuk baya da güzel başlamıştı. Her ihtimale karşı navigasyon cihazımızda yanımızdaydı ne olur ne olmaz bilmediğimiz yollar vardı. Kara yoluyla gidecektik çünkü deniz yoluyla da ulaşım vardı tabi ama kara yolu bizim tercihimizdi maksat gezmek zaten. Yolumuz gırgır şamata derken zaten bildiğimiz yolları yarılamıştık. İlk durağımız Metin dinlenme tesisleri idi. Tavsiye üzerine geldiğimiz gözleme yemeden gitmememiz söylenmişti bende gözleme deyince Edirne yediklerim aklıma geldi dedim öyle ise yaşadık! J i biraz yolda kestirdiğimden yemek olsun da ne olursa olsun modun da olduğum için neyse lavabodan döndüğümüzde gözlemelerimiz masanın üzerinde ve yanında köpüklü yayık ayranımız vardı. Neyse ben uykunun verdiği sersemlikle ayranı almam ile birlikte sol kolumun üzerine dökmem bir oldu o an benim için orası bitmişti. İkinci hüsranda gözlemeleri yemeğe başladıktan sonra oldu o zaman da yıkıldım hiçte umduğum gibi çıkmamıştı. Saat 3:38 civarı da oradan tekrar yolumuza koyulduk. Artı sabah olmaya başlamıştı ve gün aydınlanıyordu ihtiyaç molası için ve yolculuğun verdiği yorgunluğu birazda atmak adına bir akar çeşme önünde durduk ve ihtiyaçlarımı giderdik ormandan gelen temiz havayı da bir güzel içimize çektik ha bu arada yol üstünde çok çeşme var onlar dikkatimi çekti susuz kalınmayacak fazlaydı. Yaklaşık 2 saatlik yolumuz kalmıştı cihazımız öyle söylüyordu. Sağ salim geleceğimiz yere geldik. Arkadaşım işlerini hallettikten sonra biraz şehir turunun ardından bir pastane nescafe içtik kendimize geldik. Pazarda da biraz gezdikten sonra bir belgesel izlemelik zamanım kaldı bir belgesel izledikten sonra tekrar yola koyulduk ve inegölden köfte yedikten sonra şu an dönüş yolundayım pek keyifli ve güzel geçiyor inşallah her günümüz böyle geçer. Feribottan selamlar… J
İlk Yorumu Siz Yapın