Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Küresel iklim değişimleri ve Uzay’ı izlemek için kullanılan Jaguar adlı süperbilgisayar, evinizdekinden bir hayli hızlı.
Amerika’da bulunan Oak Ridge Ulusal Laboratuvarlarındaki süperbilgisayar, Dünya üzerinde yaşayan tüm insanların saniyede bir matematiksel hesaplama yapmasıyla 650 yılda hesaplayabilecekleri kadar veriyi yalnızca bir günde hesaplıyor.
Bilim insanlarının Jaguar ismini taktıkları 100 milyon dolarlık bilgisayar, bilimsel hesaplamalar yapan bilgisayarlar içerisinde dünyanın en hızlı olanı. Sıradan bir bilgisayardan 55 bin kat daha hızlı olan bilgisayar, saniyede 1 katrilyon matematiksel hesap yapabiliyor.
Bilen bilir bu parçayı ama tabi dinleyince isminden çıkaramazlar tanıdıklarım 🙂 . Artık eski bir parça mı? desem yoksa pek bilindik değil mi? bilmiyorum ama bizim ilkokul ve orta okul zamanlarımız da vazgeçilmezi idi. O zamandan bu zamana bu parçayı aramışımdır kısmet bugüneymiş. Hadi bakalım çok beklemeden dinlemeye koyulun.. 😉
[audio:http://www.ehliman.net/wp-content/uploads/2008/11/haniya.mp3]Hani Ya Bir Türkü Söyler gibi
Hani Ya Bir Gizli Özlem gibi
Hani Ya Kelepçeli Sevda gibi
Geçti Yıllarım
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine
kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu.
Bakalım neler olacak?.
Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları,
saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene
kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler.
Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar
vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir
köylü çıka geldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu.
Vurduğun her yerden gül biter sanma
Sen beni ilk defa yaralamadın.
Ben sana kul köle olurdum ama
Sen bana bir günlük yar olamadın.
Bu kadar yüklenmek var mı susana
Yerimde olup da çıldırmasana
Ben gönül köşkümü açtım da sana
Sen sokak kapını aralamadın.
GSM operatörlerinin heyecanla beklediği ‘numara taşıma’ beklentilerin altına kaldı..
GSM operatörlerinin uzun süredir hazırlık yaptığı cepte numara taşınabilirliği uygulaması önceki gün başladı. Ancak operatörler arasında beklendiği kadar yoğun bir geçiş yaşanmadı. Uygulamanın ilk iki gününde, 50 bine yakın abonenin, numarasını başka bir operatöre taşımak için başvuru yaptığı öğrenildi.
TAM OLARAK BİLİNMİYOR
İlk gün yapılan başvurularda uygulamanın tam olarak bilinmediği ortaya çıktı. Vatandaşlar, eş ya da yakınlarının cep numaralarını taşımak için başvuruda bulundu. Bu başvurular, Telekomünikasyon Kurumu’nun açıkladığı usullere uygun olmadığı için reddedildi. Numarasının tamamı yerine ön kodunun taşınacağını zanneden abonelerin sayısı da az değildi.
Aracınızdaki Görünmez Yardımcı!
Bir zamanlar sadece bilimkurgu filmlerinde var olan ışınlanma hayatımızın içine girmeye başladı.
CNN’in ABD Başkanlık seçimlerinde Chicago’daki muhabiriyle uyguladığı ve milyonları şaşkınlık içinde bırakan Hologram teknolojisini Japonlar otomobilde işte böyle kullanıyor.
Sevdiğin Kadar Sevilirsin
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif…
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzadığı gördüğü kadar genç…
Sen Varsın!
Açma! kalbim yaralı,
Ağrısında sen varsın,
Daralmışım içinde,
Anısında sen varsın,
Hayatın yollarında
Güneşin ışıkları da vardır, yağmur da
Güller de vardır, dikenler de..
Kahkaha da, sancı da