Biliyorum,
Ben senin sadece ‘bir an’ dediğin zamanlara sıkıştım hep.
Hiç toplayıp biraraya getirmedin beni..
Böldüğün zaman dilimlerinin bir köşesinde hep vardım ama aslında hayatında hiç olmadım..
Sen benim susuşlarım oldun hep..
Haykırıp açığa vuramadım seni..
Her gün daha derinleşen kör kuyularımın içine inmekten vazgeçemedim.
Seni meydana çıkarmak için indiğim her adımda benide ektin dibe.
‘bunu bize yapmayalım! ‘ dedim.. ‘yaraları kanatmayalım’,duymadın..
Kağıtlar dolusu yazdım seni.
Kağıtlar sıkıldı, ben ağladım..
Sözler dolusu anlattım seni..
Sözler tükendi, ben ağladım..
Bütün bu yarım kalmışlığım,
Bütün bu umursamazlığım,
Herşey..
Sende kalma!
Beni toplayamadığın gibi,
giderken kendini de benden toplamadan gittin..
Ne çok sevdin sen gidişleri..
Her gelişin gitmek içindi, biliyordum..
Bile bile.. Kahretsin.. Bile bile..
Neyse..
Ne önemi var ki değil mi bunca fuzuli lafın şimdi? ..
Bir ‘an’larına hapsettiğin susuşlarım o diplerden hiç çıkamadı..
Sen beni koyduğun derinlerden gün yüzüne çıkaramadın ki Hİç..
Gerisi de yalan kaldı işte..
şimdi..
Sırf bu yalanlardan, yalan oldu hayatım..
Kimse bilmiyor ama bu kalp kimseyi sevmiyor senin gibi..
Dibe vurduğun ben, yalana batırıyorum sevenlerimi..
‘gel’ de demiyorum şimdi sana..
Gelme, kal olduğun yerde..
Çünkü sayfalar dolusu kelimeden ibaretsin artık sadece..
GELME! ! …
Alıntıdır.
alıntı malıntı ama süpermiş yeminle sen yazdın sandım..
sen yazmamışsın ama tamda seni anlatıyor yavrum bu…kimin bu şiir..?
Yazarı bilmiyorum ama yazan iyi yazmış sadece arşivimde olsun istedim ekledim beni takip edenlerde okusun diye beni anlatması bi yana tabi! yoksa eklermiydim 🙂